Çanakkale'de bir gün (Troya Antik Kenti)

Çanakkale'de Bir Gün (Troya Antik Kenti)

         Tatilde olduğumuz günlerden bir gün eşimle kendimize bir fırsat yaratalım dedik ve ve Çanakkale'ye gitmeye karar verdik. ertesi sabah bindik arabamıza ve Balıkesir'den koyulduk yola...

        yaklaşık 230 km mesafede olan Çanakkale'ye 2,5 saat gibi bir sürede vardık sonunda... Aslında Çanakkale memleketim olmasına ragmen neden daha sık gitmiyorum diye sitem ediyorum bazen kendime.malum çocuk ve çalışma hayatı olduğu için insan pek fırsat yaratamıyor kendine her zaman.Bu şehre her gelişimde o muhteşem tarihi havası ve güzellikleri içine çekiveriyor beni.

         başladığımız Çanakkale yolculuğumuzda İzmir yolunu takip ederek Çanakkale'ye yaklaşık 30 km uzaklıkta olan Tevkiye Köyü yakınına vardık ve ilk durağımız çok uzun zamandır gitmediğim o tarihi Truva Antik Kenti oldu. Uzun yıllardan beri yerli yabancı turistleri yaz kış demeden misafir eden bu antik şehir, o muazzam  mimari ve tarihi yapısı ile buraya gelenleri adeta büyülüyor.

                Troya Şehrinde  Yerleşim M.Ö. 3000-2500 yılları arasında tunç çağında başlamış ve M.Ö.85-M.S. 8. y.y'a tekabül eden Roma Uygarlığı zamanında sona ermiş.Ayrıca bir liman kent olması sebebiyle  de buradaki uygarlıkların diğer bölgelerle ticaret yapması ve kültürel bağlantılar açısından çok büyük rol üstlenmiş.

       

      

                       Troya'nın kuruluş hikayesini bilir misiniz bilmem ama kısaca açıklamakta fayda görüyorum.
Troya sehrinin kurulduğu yer Zeus'u kandırdığı için Olympus'tan atılan Tanrıça Ate'nin ilk düştüğü yer olarak bilinmektedir.Dardanosun soyundan gelen Troas'un oğlu İllius Frigya kralının yaptığı yarışmayı kazanır ve Kral ona ödül olarak bir siyah  boğa hediye eder..İllius boğayı takip ederek boğanın ilk durduğu yere bir şehir kurmaya karar verir.Boğa Ate'nin düştüğü yere oturur ve İllius enti buraya kurar.

           Akşam vakti olmak üzereydi ve biz neredeyse bütün Troya'yı baştan aşağı dolaşmıştık. 

             gördüklerimiz arasından en güzellerinden biri de bu küçük yavrucaklardı. kendilerine cok güzel bir yuva bulmuşlar :)

              biz kaldığımız yerden devam edelim troyayı bütün gün baştan aşağı dolaştık demiştik ve bu arada tabiki deli gibi acıktık...Bir çok yerli yabancı gezi grupları da yavaş yavaş otobüslerine binmeye başladılar bile....Artık ayrılma vakti saat 8.00 civarında arabamıza bindik ve merkeze gitmek için yola koyulduk.

                   Veee merkeze geldik nihayet....Çanakkale'nin en güzel restaurantlarından biri olan Gülen Pideye gittk ve bir güzel yedik yedik yedik...:):) daha sonra da güzel bir çay keyfiiçin şakirin yerine geldik ve boğaza karşı çayımızı yudumladık.

              Arabamızda sahilin sonunda olduğu için şakirin yerinden sahilin sonuna kadar yürüyüp hem sahil turu yaptık hem yediklerimizi erittik.Artık yola koyulma vakti geldi..

               Eğer birgün Çanakkale'ye yolunuz düşerse veya tatilde olduğunuz bir günü değerlendirmek isterseniz mutlaka Çanakkale'ye gidin derim ve buradaki tarihi zenginlikleri görmeden(özellikle Troya antik kentini)Gülen pidede yemek yemeden ve Şakirin yerine uğramadan gitmeyin derim.

                  yerli yabancı tüm insanların ömründe en az bir defa mutlaka gitmesi gereken yerlerden biri Çanakkale'dir diye düşünüyorum.

                  bu arada belki içinizden geçirmiş olabilirsiniz bu kadar yazmış neden Çanakkale Şehitlikleriyle ilgili bir konuya değinmemiş diye. o muhteşem yer anlatmakla bitmez aslında şehitliklerle ilgili daha sonra ayrı bir yazı yazıcam.

                   

                                                                                                                      sevgiyle kalın